11.09.2025
6 dk
Kredi kartı kullanımının yaygınlaştığı günümüzde, asgari ödeme tutarı kavramı, kart sahiplerinin en çok karşılaştığı terimlerden biri hâline gelmiştir. Aylık borcun tamamı ödenemediğinde, bankalar tarafından belirlenen bu minimum ödeme tutarı, kartın yasal olarak açık kalmasını sağlar. Ancak ödenen miktar düşük tutulduğunda, kalan borç üzerinden faiz işletilmesi gibi önemli finansal sonuçlar doğabilir.
2025 itibarıyla Türkiye'de uygulanan kart düzenlemeleri gereği, asgari ödeme oranları kart limitine göre farklılık göstermekte, ödeme yapılmaması hâlinde ise yasal süreçler devreye girebilmektedir. Bu nedenle asgari tutarın ne anlama geldiğini, nasıl hesaplandığını ve ödeme davranışlarının kredi notuna etkisini anlamak, bireysel finans yönetimi açısından büyük önem taşır.
Asgari ödeme tutarı, bir kredi kartı ekstresinde belirtilen toplam borcun, o ay içinde ödenmesi gereken en düşük kısmını ifade eder. Bu tutar ödendiğinde, kart kullanıcısı yasal yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılır ve kart kullanımı devam eder. Ancak borcun geri kalan kısmı bir sonraki döneme devredilir ve bu bakiye üzerinden kredi kartı faizi uygulanır.
Bankalar, asgari ödeme hesaplama işlemini kart limitine ve toplam borca göre belirlenen oranlara göre yapar. Bu oranlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın düzenlemeleri çerçevesinde belirlenir ve tüm bankalar için geçerlidir. Örneğin, limiti 25.000 TL’ye kadar olan kartlarda farklı, daha yüksek limitli kartlarda ise farklı oranlar uygulanabilir.
Minimum ödeme tutarı nedir? sorusunun yanıtı sadece borcun miktarıyla değil, ödeme alışkanlıkları ve kredi geçmişiyle de ilişkilidir. Bu tutarın sürekli ödenmesi, borcun kapanmasını geciktirir ve faiz yükünü artırabilir.
Asgari ödeme hesaplama, kredi kartı limitine ve dönem borcunun toplamına göre belirli oranlar üzerinden yapılır. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de yürürlükte olan düzenlemelere göre:
Örneğin, dönem borcu 10.000 TL olan ve limiti 20.000 TL olan bir kart sahibinin ödemesi gereken asgari tutar, %20 oranı üzerinden 2.000 TL olacaktır. Bu tutar ödendiğinde kart kullanımı devam eder; ancak kalan 8.000 TL'ye kredi kartı faizi uygulanır.
Bankalar, bu oranları yasal çerçevede belirlemekle birlikte müşterilerin risk durumuna göre de değişken uygulamalarda bulunabilir. Güncel oranlara Halkbank gibi bankaların resmî kanallarından ulaşmak, en doğru bilgiye erişmeyi sağlar.
Asgari ödeme oranları, kredi kartı borcunun hangi yüzdesinin en az ödenmesi gerektiğini gösteren yasal sınırları ifade eder. Bu oranlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir ve tüm bankalar için bağlayıcıdır. 2025 yılı itibarıyla uygulanan oranlar şu şekildedir:
Bu oranlar, dönem borcunun ne kadarının ödenmesi gerektiğini belirler. Ancak kullanıcı dilerse bu tutarın üzerinde bir ödeme yapabilir veya borcun tamamını kapatarak faize girmeden kullanıma devam edebilir. Ödenmeyen borç üzerinden akdi faiz uygulanır ve bu tutar her ay birikir.
Oranların zaman içinde Merkez Bankası kararları doğrultusunda değişebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle kullanıcıların, Halkbank kredi kartı gibi ürünlerde geçerli güncel oranları takip etmesi önem taşır.
Asgari ödeme yapmak, kredi kartı borcunu tamamen ödeyemeyen kullanıcılar için kısa vadede bir kolaylık sağlar. Bu tutar ödendiğinde kart yasal olarak açık kalır, gecikme faizi uygulanmaz ve kart kullanımı devam eder. Ayrıca ödeme geçmişinde “gecikme” görünmediği için, düzenli yapılması hâlinde kredi notu açısından olumsuz bir tablo oluşmaz.
Ancak uzun vadede bu yöntem bazı riskler barındırır. Dönem borcunun tamamı kapatılmadığı için kalan tutar üzerine kredi kartı faizi işletilir. Bu da toplam borcun zamanla büyümesine neden olabilir. Sadece asgari tutarın ödenmesi alışkanlık hâline geldiğinde, kullanıcı borç sarmalı içine girebilir.
Avantajlar:
Dezavantajlar:
Asgari ödeme tutarının ödenmemesi, kredi kartı kullanıcıları için ciddi sonuçlar doğurabilir. İlk aşamada, ödeme gecikmesi nedeniyle gecikme faizi uygulanır ve borç miktarı artar. Ödeme yapılmayan süre uzadıkça, bankanın yasal takip başlatma hakkı doğar.
Üst üste üç dönem boyunca asgari tutar ödenmezse, kart kullanıma kapatılır ve kullanıcı hakkında yasal takip süreci başlayabilir. Bu süreçte icra takibi, maaş haczi gibi yaptırımlar gündeme gelebilir. Ayrıca geciken borç bilgisi, kredi kayıt bürolarına iletildiği için kredi notu hızla düşer.
Ödeme yapılmadığı süre boyunca uygulanan faiz oranı, normal akdi faizden daha yüksek olan temerrüt faizi seviyesine çıkar. Bu da borcun kısa sürede katlanmasına yol açabilir. Bu nedenle ödeme sıkıntısı yaşanıyorsa, yapılandırma gibi alternatif yöntemler zamanında değerlendirilmelidir.
Asgari ödeme tutarının düzenli ödenmesi, kredi notu açısından genellikle olumsuz bir durum yaratmaz. Bankalar, asgari tutarın zamanında yatırılmasını ödeme disiplini göstergesi olarak değerlendirir. Bu nedenle ödeme geçmişi bozulmadığı sürece, kredi notu üzerinde ciddi bir risk oluşmaz.
Ancak sadece minimum ödeme yapılması, borcun sürekli ertelendiği ve faiz biriktiği anlamına gelir. Bu durum kredi notunu doğrudan düşürmese bile, borçluluk oranı yükseldiğinde kredi puanı üzerinde dolaylı bir baskı yaratabilir. Özellikle kredi başvurularında, yüksek borç bakiye oranı bankalar tarafından dikkatle incelenir.
Daha riskli olan durum ise, asgari ödeme tutarının bile ödenmemesidir. Bu gecikmeler kredi kayıtlarına işlenir ve notun hızla düşmesine neden olur. Üst üste yaşanan gecikmeler, yalnızca kartın değil, gelecekteki tüm kredi işlemlerinin olumsuz etkilenmesine yol açabilir.
Zamanında yapıldığı sürece asgari ödeme, kredi notunu doğrudan düşürmez. Ancak sürekli yalnızca minimum tutarın ödenmesi, toplam borcun artmasına ve uzun vadede risk puanının etkilenmesine neden olabilir.
Asgari ödeme yapılmadığında borç gecikmeye girer, gecikme faizi işler ve ödeme geçmişi olumsuz etkilenir. Üç dönem üst üste ödeme yapılmazsa, kart kullanıma kapatılır ve yasal takip süreci başlatılabilir.
Ödeme güçlüğü yaşandığında, banka şubesi ya da müşteri hizmetleri üzerinden borç yapılandırma talebinde bulunulabilir. Yapılandırma ile borç, belirli bir vade üzerinden taksitlendirilerek faiz yükü dengelenebilir. Bu işlem, kredi notuna yansısa da borcun büyümesini önlemeye yardımcı olur.